7 Mart 2009 Cumartesi

Hamambocegi

Ben burda cok tembellestim, miskinlestim ve sicaktan resmen uyustum. Kisaca ben Arap oldum. Inanin gecen haftaya kadar tek bir kare abayali fotograf cektirmedim. Belli bir nedeni yok, sadece tembellik. Istesem bin turlu bahanem hazir, ama sizi bunlarla mesgul etmek istemem. Dun gece buraya geldigimden beri gecirdigim en kotu geceydi. Muthis gecen bir gunun ardindan, gecenin kotu olmasi gercekten uzucu. Once gunu anlatayim...

Sabah uykumuzu aldiktan sonra, plaja gitmek icin yola ciktik. Yolda Italyan tarzi bir cafeye ugrayip sandviclerimizi yedik. Sonra da plajda, mercan kiyilarinda snorkel yaptik. Baliklar, mercanlar, kendimi bir belgeselin baskahramani gibi hissettim. Gittigimiz yer, genelde yabancilarin girdigi bir plaj oldugu icin, rahatca bikininizle dolasabildiginiz bir yer. Sonra eve geldik ve yine disari ciktik; kisaca haftasonunu doya doya yasadik. Tam isiklari sondurup yatacaktik ki, ben diyim serce parmak, siz diyin isaret parmagi kadar buyuk bir hamam bocegi, misafir banyosundan salonumuza dogru ilerlemekte. Tabi benim sakin (!) feryadimla (bilen bilir), hem bocek, hem Oncel yerlerinden firlayarak panik oldular. Oncel bocegi banyoda koseye sikistirdi, yarim sise bocek ilacini yaratigin uzerine bosaltmak suretiyle koskoca bocegi knock out etti. Cesur kocam! Ama tabi bocek yere serildikten sonra is bitmiyor, bir de panik Gizem'i gece vakti sakinlestirmek lazim. Hicbir seyden bu kadar korkmam; ama kabuklu, parmak boyutunda fildir fildir yuruyen koyu renk bir canavar benim oracikta aklimi alabilir. Neyse uykusuz, kabuslu ve sis gozlerle kalkilan sabahin ardindan sizlere bu yaziyi yazmak, beni bir nebze rahatlatti. 

Gelelim eve... :)) Buradaki herseyi eve gore ayarladigimdan, parkeler yapilsin, mail yazicam; hele bir yerleselim, misafir cagiricam; ama duvarimizda resmimiz yok, fotograf simdi cekemem gibi bin tane bahane de tarih oldu. Bizim icimize cok sinen bir evimiz var artik :) Ikea'ya tesekkur ederiz :)) Yani dayali doseliyiz ve misafir kabul etmeye haziriz :)) Resimler ekte. Henuz daha bahceyi yapamadik ama yakinda o da olur :)) Mangala da bekleriz :))

   
  

Abayali fotograflari da Oncel'in fotografci arkadasi Nejat cekti. Abaya diyip gecmeyin, secmesi cok zor bir olay. Ilk geldigim gun, tipik on yargilarla, alt tarafi siyah carsaf degil mi, aliriz bir tane diyordum. Ilk girdigim magazada her elimi attigim abaya farkli model bir sey cikinca ben bunlarin arasindan nasil karar vericem diye sok gecirip diger magazalara daldim. Swarowski taslisindan, islemelilere, Fransiz dantellisinden, yarasa kollusuna, incili, fistolu, saten, incik boncuk, ne ararsaniz var. Bir tek sade yok :)) Malum kadinlarin kendilerini dis gorunus olarak ifade etmelerinin tek yolu bu. O yuzden acayip susluler. Bir de bir abayayi baska birinde gorme olasiliginiz cok dusuk. Bir de bunlarin sezon sezon modalari var. Bele oturan, dokumlu duran. maskeli, eldivenli.. Ben de ilk abayamda kendime 3 sene oncesinin bir modelini ozel olarak yaptirdim. Ilerleyen gunlerde sade tutuculugumu da yendim, daha sonra gittigim, Al Balad (Beled okunuyor) semtindeki abayacilarda "oo bu cok sade, olmusken saten, yarasa kollu olsun" gibi taleplerle kendimi astim. Gerci yarasa kollar veya genis acilan kollarla disarda yemek yemek biraz guc, ama olsun.

    

Bu arada yeni yeni Turk arkadaslar edindim. Kiminin cocugu var, kiminin yok ama genelde cocuklara gore plan program yapildigi icin, ben de onlara uyuyorum. Cok komik, burasi tam Ankara gibi herkes herkesi taniyor cikiyor. Gecen gun bir arkadasimla bizim compounddaki yoga kursuna katilalim dedik. Yoga hocasi Turk'tu. Hic memnun kalmadik :)) Kadin ingilizce bilmiyor, hareketleri kotu bir aksanla ezberlemis ve soyledigi komutlara uyarsaniz bogulur kalirsiniz. Nefes al, nefes ver diyor, ama dogru hareketlerde demedigi ve aklina esen zamanlarda dedigi icin tikanip kaliyorsunuz. Sacma birseydi kisaca. Bugun bir tane de Japon bir yoga hocasi deneyecegiz baska bir compoundda. Isin komik yani, gruptaki diger bayanlara bu yoga hocasini anlatinca onlar da taniyor ciktilar. Kisacasi Ankara koyunden, Cidde koyune gelmis bulundugumu bir kez daha anladim :))

Bu arada klimalar ve Araplar hakkinda soylemeden gecemeyecegim bir konuda, Araplarin psikolojik olarak kendilerini kis mevsiminde hissetmeleri. Yani magazalarda kislik paltolar, yakasi kurklu ceketler, dokununca bile terleme hissi uyandiran kalin kalin kazaklar satiyorlar. Ben de hem uzuluyorum, hem de guluyorum acikcasi, hevesliler yani.. Ama ote yandan, burasinin Arabistan oldugunu da unutmuyorlar ve aciyorlar klimalari... Oyle boyle degil. Kutuptan farksiz oluyor. Tabi bendeniz nanemolla Gizem, hemen derhal hasta. Gecen gun doktora gittik, tadi birbirinden kotu ilaclar verdi, bakalim devam ediyorum. Ama kesin suclu klimalar. Inanin kendimi koruyorum,  ama soguk ufurmeler her yerde :((

Benden havadisler simdilik bu kadar, soz bir daha bu kadar miskinlesmeyecegim. Bir dahaki sefere buradaki partileri, sosyal yasami anlaticam :)) 

Hadi merak edin, hepinizi tek tek kucaklayip opuyorum :))

Gizem

3 yorum:

Unknown dedi ki...

so good to hear from you ya habibi :P
bu abaya denen şeyin modasının olması olayına hasta oldum. hatun milletinin sınır tanımadığının resmidir :D sen de hemen uyum sağlamışsın, süper olmuş.
bundan sonra öncel'in adı kahraman öncel olsun. böcek fatihi kahraman öncel'e ilaçsız böcek imha etme üzerine ders vermek lazım anlaşılan. bir hamam böceğine yarım paket ilaç kullanıyorsa işimiz var :)
eviniz süper olmuş, güle güle oturun. bahçeyi de hazırlayınca haber verin, mangal turu düzenleyelim oralara :P
kahraman öncel'e selam söyle, öpüyorum ikinizi de...
Alperen

eran dedi ki...

blog ii fikir :)

funda dedi ki...

ehe ay eranin accountuyla comment yazmisim :) mailimi aldin mi, orada butun bunlara yorum yazdim :)